Annem bu perdeyi seçti.
- Mother chose this curtain.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Ben sorunu görmezden gelmeyi seçtim.
- I chose to ignore the problem.
Değiştirebileceğimiz bazı şeyler vardır fakat seçeceğimiz değil.
- There are some things we could've change, but we chose not to.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
... He's going to choose Google+ as his Sign-in method here. ...
... be most important and it is up to you whether like that student in my seminar, you choose ...