Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
- The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
O tamamlanmamış bir cümle.
- That is an incomplete sentence.
Bu rapor eksik gibi görünüyor.
- This report seems to be incomplete.
Sözlük eksik. Sadece J harfine kadar gidiyor.
- The dictionary is incomplete. It only goes to the letter J.