o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
التركية - الإنجليزية
from then
thence
o zaman
then

It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then. - Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zamandan beri
since

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

o zamandan beri
ever since

She has remained abroad ever since. - O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

We've been friends ever since. - Biz o zamandan beri arkadaşız.

o zaman
at the time

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

I was cleaning my room for that time. - Ben o zaman odamı temizliyordum.

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

o zaman
at that case
o zaman
by then

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

o zaman
thereat
o zamandan
المفضلات