o nun

listen to the pronunciation of o nun
التركية - التركية

تعريف o nun في التركية التركية القاموس.

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
التركية - الإنجليزية
he s
onun
his

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.

His girlfriend is Japanese. - Onun kız arkadaşı Japon.

onun
her

Her hands were as cold as ice. - Onun elleri buz kadar soğuktu.

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

onun
its

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

The eye of a hurricane is its center. - Bir kasırganın gözü onun merkezidir.

onun
hers

My books are in Romanian; hers are in English. - Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.

She was advised by him not to go there by herself. - Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.

onun
thereof
onun
his; her; its
o nun
المفضلات