You can't teach an old dog new tricks.
- Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
The boy knows many magic tricks.
- Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor.
You should take the number 5 bus.
- 5 numaralı otobüsü binmelisin.
Does she know your phone number?
- Telefon numaranı biliyor mu?
Tom showed me a magic trick.
- Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
Can you show me another magic trick?
- Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?
Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88.
- Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir
One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
- Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
What's Tom's shoe size?
- Tom'un ayakkabı numarası nedir?
What is his shoe size?
- Onun ayakkabı numarası ne?
Check the number in the phone book.
- Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.
Let me put down your new phone number in my notebook.
- Yeni telefon numaranı bilgisayarıma kaydedeyim.
Tom wrote Mary's name and phone number in his notebook.
- Tom bilgisayarına Mary'nin adını ve telefon numarasını yazdı.