numaradan

listen to the pronunciation of numaradan
التركية - الإنجليزية
pretended
false
numara
trick

You can't fool me with a trick like that. - Böyle bir numarayla beni kandıramazsın.

Monkeys can learn a lot of tricks. - Maymunlar çok sayıda numaralar öğrenebilirler.

numara
number

Did you write down the telephone number? - Telefon numarasını not ettin mi?

You should take the number 5 bus. - 5 numaralı otobüsü binmelisin.

numaradan ağlama
snivel
numaradan hasta
malingerer
numara
bit
numara
{i} show

Can you show me another magic trick? - Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?

Tom showed me a magic trick. - Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.

numara
{i} act

One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone. - Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.

Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88. - Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir

numara
size

What is his shoe size? - Onun ayakkabı numarası ne?

I wear size six gloves. - Altı numara eldiven giyerim.

numara
no
numara
pretence
numara
mark
numara
check

Check the number in the phone book. - Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.

numara
gimmick
numara
figure
numara
performance
numara
(Bilgisayar) preset to
numara
disguise
numara
skulduggery
numara
note

Tom wrote Mary's name and phone number in his notebook. - Tom bilgisayarına Mary'nin adını ve telefon numarasını yazdı.

Did he note down Tom's number? - Tom'un numarasını not etti mi?

numara
grade
numara
affectation
numara
pretense
numara
stunt
numara
(identifying) number (e.g. house number, license-plate number)
numara
number " rakam; grade, mark; (giysi, vb.) size; performance, act, stunt; trick, ruse
numara
(numerical) size (of a pair of shoes)
numara
slang trick, fast one, number
numara
grade (in a course)
numara
number (performance done as one part of a show)
numara
ruse
التركية - التركية

تعريف numaradan في التركية التركية القاموس.

numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam. Ölçü, derece
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı
numara
Hile, düzen
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı. Öğrenciye verilen not: "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim."- R. N. Güntekin
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
numara
Ölçü, derece
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri: "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak."- B. Felek
numara
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
numara
Bir telefonun açılmasını sağlayan sayılar
numara
Öğrenciye verilen not
numara
Hile, düzen: "Bırak şimdi numarayı."- H. Taner
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri
numaradan
المفضلات