Robert ara sıra beni ziyarete gelir.
- Robert comes to visit me every now and then.
Ara sıra ondan haber alıyorum.
- I hear from him every now and then.
Arada sırada seni görüyorum.
- I see you every now and then.
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
- He still comes to see me now and then.
Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.
- If you have time, drop me a line now and then.
Call your mother now and then and let her know you care.