now that

listen to the pronunciation of now that
الإنجليزية - التركية
mademki

Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda. - Now that my brother is a university student, he has to do a lot of reading.

Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum. - Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.

hazır
şimdi

Tom muhtemelen Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu şimdiye kadar anlamıştır. - Tom has probably figured out by now that Mary is John's girlfriend.

O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir. - Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.

madem ki

Madem ki büyüyorsun, böyle davranmamalısın. - Now that you're grown up, you must not behave like that.

Madem ki bir karar verdin, uygulamalısın. - Now that you have made your decision, you must act.

madem

Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda. - Now that my brother is a university student, he has to do a lot of reading.

Mademki tekrar iyisin,seyahat edebilirsin. - Now that you are well again, you can travel.

için

Artık sonbahar olduğu için geceler uzuyor. - The nights are getting longer now that it is autumn.

Şimdi daha zayıf olduğum için bu kıyafete sığabiliyorum. - Now that I'm thinner, I can fit into this dress.

Artık: "Now (that) İ've got a car, İ don't get as much exercise as İ used to.", "She's enjoying the job now that she's got more responsibility."
dığından
الإنجليزية - الإنجليزية
since, for the time being
now that

    التركية النطق

    nau dhıt

    النطق

    /ˈnou ᴛʜət/ /ˈnaʊ ðət/

    علم أصول الكلمات

    [ 'nau ] (adverb.) before 12th century. Middle English, from Old English nu; akin to Old High German nu now, Latin nunc, Greek nyn.

    فيديوهات

    ... Now that you're famous, have any of them, quote, unquote, ...
    ... Now that's going to be really easy because now all the ...
المفضلات