noticeable; apparent; open; conspicuous

listen to the pronunciation of noticeable; apparent; open; conspicuous
الإنجليزية - التركية

تعريف noticeable; apparent; open; conspicuous في الإنجليزية التركية القاموس.

visible
görünür

Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır. - Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.

İlkbaharın hala görünür bir işareti yoktu. - There still weren't any visible signs of spring.

visible
{s} görülebilir

İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür, - The human eye is blind to nearly the entire electromagnetic spectrum, except for the very narrow range of light that falls in what we call the visible range.

O tamamen gözle görülebilir. - It's completely visible.

visible
görünürlük
visible
gözle görülebilen
visible
gözle görünen
visible
görülen
visible
{s} açık, belli, gözle görülebilir
visible
{s} mevcut
visible
{s} göze çarpan

Dün kuruldan yeni bir direktif aldık. Onlar en göze çarpan projelere odaklanmamızı istiyor. - We received a new directive from the board yesterday. They want us to focus on our most visible projects.

visible
{s} görünen

Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur. - Color is the most sacred element of all visible things.

visible
{s} gözle görülür
visible
{s} açık

Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir. - During clear weather, the coast of Estonia is visible from Helsinki.

visible
görünebilir,görünür
الإنجليزية - الإنجليزية
visible
noticeable; apparent; open; conspicuous
المفضلات