Hepimiz onun yanında gittik.
- All of us went besides him.
Birkaç kız kapının yanında duruyor.
- Several girls are standing beside the gate.
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
- Everybody wants to sit beside her.
Tom Mary'nin yanına oturdu.
- Tom sat down beside Mary.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
- It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.
Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı?
- Did Mary have any other children besides Jesus?
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.