الإنجليزية - التركية
تعريف not real; unsubstantial; fanciful; ideal في الإنجليزية التركية القاموس.
- unreal
- gerçek olmayan
- unreal
- düşsel
- unreal
- {s} gerçekdışı, hayali
- unreal
- hakikat olmayan
- unreal
- gerçeksiz
- unreal
- {s} sahte
- unreal
- {s} gerçek dışı
Mary'nin benim gibi birine şimdiye kadar aşık olmasını beklemenin gerçek dışı olduğunu biliyorum.
-I know it's unrealistic to expect Mary to ever fall in love with someone like me.
Suçum bana gerçek dışı görünüyor.
-My crime seems unreal to me.
- unreal
- unreallyhayali olarak
- unreal
- {s} hayali
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not real; unsubstantial; fanciful; ideal في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- unreal
not real; unsubstantial; fanciful; ideal
الواصلة
not real; unsubstantial; fanciful; i·de·alالنطق
Resimler
المفضلات