O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı. - He told me a completely unbelievable story.
O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı.
He told me a completely unbelievable story.
Tom inanılmaz görünüyordu. - It seemed unbelievable.
Tom inanılmaz görünüyordu.
It seemed unbelievable.
Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz! - Yes, that was amazing. Unbelievable!
Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz!
Yes, that was amazing. Unbelievable!