Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Görüş yeteneğim bozulmaya başlıyor.
- My eyesight is beginning to fail.
Benim görüşüm kötüleşiyor.
- My eyesight is getting worse.
O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
- Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
O kızı görüyorum.
Hâlâ Tom'u görüyorum.
- I'm still seeing Tom.
Bu gece Tom'u tekrar görüyorum.
- I'm seeing Tom again tonight.
O kötü görme duyusuna sahip.
- He has poor eyesight.
O, görme duyusunu kaybetti.
- He lost his eyesight.
Benim iyi görme yeteneğim var.
- I have good eyesight.
O görme yeteneğini kaybetti.
- He lost his eyesight.
Seni görmek için can atıyorum.
- I am looking forward to seeing you.
O seni görmek için sabırsızlanıyor.
- He is looking forward to seeing you.