الإنجليزية - التركية
تعريف noch nie dagewesen في الإنجليزية التركية القاموس.
- unprecedented
- {s} (daha önce) görülmemiş, o zamana kadar karşılaşılmamış, benzeri görülmemiş
- unprecedented
- görülmemiş
Tokyo borsası benzeri görülmemiş bir düşüş gösterdi.
-The Tokyo stock market recorded an unprecedented loss.
Bu yıl durum eşi görülmemiş.
-The situation this year is unprecedented.
- unprecedented
- {s} örneğine rastlanmamış
- unprecedented
- {s} benzeri yaşanmamış
- unheard of
- hiç duyulmamış
- unheard-of
- görülmemiş
- unheard-of
- olağan dışı
- unheard-of
- acayip
- unprecedented
- bu güne kadar görülmemiş
- unprecedented
- emsalsiz
- unprecedented
- eşsiz
- unheard of
- eşi benzeri görülmemiş
- unheard of
- inanılmaz
- unheard of
- tanınmamış
- unheard of
- duyulmamış
- unheard of
- eşi görülmemiş
- unheard of
- yakası açılmadık
- unprecedented
- {s} eşi görülmemiş
Bu yıl durum eşi görülmemiş.
-The situation this year is unprecedented.
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف noch nie dagewesen في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- unprecedented
- unheard of
- unheard-of
- noch nie da gewesen (dagewesen )
- without precedent
المصطلحات ذات الصلة
noch nie dagewesen
Resimler
المفضلات