Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Terkedilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
Tom kaçırıldı ve kaçıranlar tarafından Park Caddesinde terk edilmiş bir binada tutuldu.
- Tom was kidnapped and held by his captors in an abandoned building on Park Street.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
After her parents died, the girl felt extremely abandoned.