Considering what time it was, the supermarket was relatively empty.
- Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.
She speaks relatively fast.
- O nispeten hızlı konuşur.
American senior citizens are comparatively well-off.
- Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.