Hiç bir yere gitmeyen, hiçbir yere de ulaşamaz.
- Wer nirgends hingeht, kann auch nirgends hinkommen.
Silahsızsın ve kaçabilecek hiçbir yerin yok.
- Du bist unbewaffnet und kannst dich nirgends verstecken.
Diğer ayakkabı mağazada hiçbir yerdeydi.
- The other shoe was nowhere in the store.
Tom bulunacak hiçbir yerdeydi.
- Tom was nowhere to be found.
Tom'un gidecek bir yeri yok.
- Tom has nowhere to go.
Bu sorunlarla bir yere varamıyoruz.
- We're getting nowhere with these problems.
Belge hiç bir yerde bulunmadı.
- The document was nowhere to be found.
Nowhere did the rules say anything about popcorn.
We sat in traffic, going nowhere.
They went on a cruise to nowhere.