Seksenlerin modası doksanlarınkine benzemiyor.
- Eighties' fashion does not resemble that of the nineties.
Tom doksanlarda doğdu.
- Tom was born in the nineties.
O doksanlı yıllarda doğdu.
- She was born in the nineties.
Annem babamla doksanlı yıllarda evlendi.
- My mom married my dad in the nineties.
Delegeler başarılı olmadan doksan beş kez oy kullandı.
- The delegates voted ninety-five times without success.
Ben onun doksan yaşına kadar yaşayacağına eminim.
- I am sure of his living to be ninety years old.