nikâhlanmak

listen to the pronunciation of nikâhlanmak
التركية - الإنجليزية
to get married; to marry (someone)
to get married
nikâh
wedding

I didn't want to go to Tom and Mary's wedding. - Tom ve Mary'nin nikahına gitmek istemedim.

Tom took his wedding ring off. - Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

nikâh
nuptial
nikâh
marriage

I think the number of common-law marriages is on the rise. - Nikahsız evliliklerin sayısının arttığını düşünüyorum.

nikâh
marriage contract
nikâh
spousal
nikâh
espousal
nikâh
nuptials
nikâh
spousals
nikâh
wedlock
التركية - التركية
Kanunî olarak nikâh işlemleri yapılmak
Bir kimseye nikâhla bağlanmak
(Hukuk) İSTİNKAH
(Osmanlı Dönemi) TENAKÜH
Nikah
(Hukuk) MÜNAKEHE
Nikahlanma
(Hukuk) TENAKÜH
Nikâh
(Osmanlı Dönemi) DECV
NİKÂH
(Osmanlı Dönemi) Resmi evlenme muâmelesi. Bak: Mücâhede
NİKÂH
(Osmanlı Dönemi) Evlenme. Şeriata uygun şekilde evlenme
nikah
Bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak kanunî işlem
nikah
Evlilik işlemi
nikah
Bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak kanuni işlem: "On beş güne kadar nikâhınız oluyor diye işittim, pek sevindim."- R. N. Güntekin
nikah
Nikâh sırasında erkeğin kadına borçlandığı para
nikahlanma
Nikâhlanmak işi
nikâhlanmak
المفضلات