next to; at the side of

listen to the pronunciation of next to; at the side of
الإنجليزية - التركية

تعريف next to; at the side of في الإنجليزية التركية القاموس.

beside
yanında

Masanın yanındaki ne? - What's beside the desk?

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

beside
{e} yanına

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu. - She knelt beside him and asked him what his name was.

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

beside
{e} dışında

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur. - I don't have any other hobbies besides football.

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

الإنجليزية - الإنجليزية
beside