neredeyse hiç

listen to the pronunciation of neredeyse hiç
التركية - الإنجليزية
hardly

I have hardly any money with me. - Yanımda neredeyse hiç param yok.

He hardly studies chemistry. - O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.

scarcely

I could scarcely breathe. - Neredeyse hiç nefes alamadım.

There was scarcely any money left. - Neredeyse hiç para kalmamıştı.

only just
next to nothing
hardly any

There's hardly any coffee left in the pot. - Demlikte neredeyse hiç kahve yok.

I have hardly any English books. - Neredeyse hiç İngilizce kitabım yok.

neredeyse hiç
المفضلات