He lies as naturally as he breathes.
- Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
She was breathing hard.
- O zor nefes alıyordu.
Pneumonia causes difficulty in breathing.
- Zatürre nefes almada zorluğa neden olur.