near, in the midst of, in the immediate surroundings of

listen to the pronunciation of near, in the midst of, in the immediate surroundings of
الإنجليزية - التركية

تعريف near, in the midst of, in the immediate surroundings of في الإنجليزية التركية القاموس.

in the presence of
huzurunda

Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum. dediğini duyduk. - Not long ago we heard a father say in the presence of his large family, I don't want any of my boys to be lawyers.

Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız. - You must take off your hats in the presence of ladies.

in the presence of
kucağında
in the presence of
(birinin) önünde/yanında/huzurunda: in the presence of a large company büyük bir topluluk önünde. Don't say that in her presence! Onun yanında
الإنجليزية - الإنجليزية
in the presence of
near, in the midst of, in the immediate surroundings of
المفضلات