Tom gently nudged Mary.
- Tom nazikçe Mary'yi dürttü.
Tom gently shook Mary awake.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
He kindly drove me to the station.
- Beni nazikçe istasyona götürdü.
She kindly showed me the way.
- O, nazikçe bana yolu gösterdi.
They declined Tom's invitation as politely as they could.
- Tom'un davetini ellerinden geldiğince nazikçe reddettiler.
Tom politely accepted the drink.
- Tom nazikçe içeceği kabul etti.