namhaft

listen to the pronunciation of namhaft
ألمانية - التركية
ünlü, meşhur, tanınmış; önemli, büyük
{'na: mhaft} ünlü, tanınmış; önemli
namhaft machen
adını vermek, adını söylemek
الإنجليزية - التركية

تعريف namhaft في الإنجليزية التركية القاموس.

designated
belirlenmiş

Biletler kişi başı 30 dolar ve belirlenmiş sürücüler için 13 dolardır. - Tickets are $30 per person and $13 for designated drivers.

İçmeyi bırak. Belirlenmiş sürücü sensin. - Stop drinking. You're the designated driver.

distinguished
seçkin

Tom çok seçkin görünümlü. - Tom is very distinguished looking.

İnsanlar onun seçkin bir bilim adamı olduğunu düşündü. - The people thought that he was a distinguished scientist.

distinguished
{s} görülebilir
distinguished
{s} sivrilmiş
distinguished
ayırt edilen
designated
gösterilen
designated
(Havacılık) ayarlanmış
distinguished
seçilmek
designated
tayin edilmiş
designated
atanmış

Tom bu sefer atanmış sürücü olacak. - Tom will be the designated driver this time.

distinguished
ünlü
designated
göster
designated
göster(mek)
distinguished
{f} ayırt et
distinguished
{s} güzide
distinguished
{f} ayırt et: adj.mükemmel
distinguished
{f} ayırt et: adj.seçki
distinguished
(sıfat) seçkin, güzide; farkedilebilir, görülebilir; ünlü, tanınmış; sivrilmiş