nükleer

listen to the pronunciation of nükleer
التركية - الإنجليزية
nuclear

The crisis led to the 1968 Nuclear Non-Proliferation Treaty. - Kriz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına yol açtı.

At the Fukushima No.1 nuclear power plant, all the reactors stopped just after the quake. - Fukushima No.1 nükleer santralinde, depremden hemen sonra bütün reaktörler durdu.

nuclear çekirdeksel
thermonuclear
nucular
nükleer saldırı
strike
nükleer güvenlik
nuclear safety
nükleer silahlanma
nuclear arms
Nükleer Denemelerin Kısmen Yasaklanması Antlaşması
(Hukuk) Test Ban Treaty
Nükleer Harekat Grubu
(Askeri) Nuclear Operations Group
Nükleer Harekat Grubu Başkan Yardımcısı
(Askeri) Vice Chairman, Nuclear Operations Group
Nükleer Harekat Grubu Başkanı
(Askeri) Chairman, Nuclear Operations Group
Nükleer Harekat Gözlem Merkezi
(Askeri) Nuclear Operations Monitoring System
Nükleer Komuta Ve Kontrol Sistemi
(Askeri) Nuclear Command and Control System
Nükleer Planlama ve Uygulama Sistemi
(Askeri) Nuclear Planning and Execution System
Nükleer Savunma Dairesi; deoksiribonükleik asit
(Askeri) Defense Nuclear Agency; deoxyribonucleic acid
Nükleer Silahlar İstihbarat Destek Planı
(Askeri) Nuclear Weapons Intelligence Support Plan
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması
(Hukuk) Non-proliferation Treaty
Nükleer Uygulama Ve Raporlama Planı
(Askeri) Nuclear Execution and Reporting Plan
nükleer alan
nuclear field
nükleer atom
nuclear atom
nükleer atık
nuclear waste, atomic waste
nükleer atık
fallout
nükleer atık
fall out
nükleer başlık
nuclear warhead
nükleer başlıklı füze
nuclear
nükleer beka
(Askeri) nuclear survivability
nükleer birleşme
nuclear fusion
nükleer bombardıman
nuclear bombardment
nükleer emisyon
nuclear emission
nükleer emülsiyon
nuclear emulsion
nükleer enerji
nuclear energy

Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully. - İnsanlık nükleer enerjiyi barışçıl biçimde kullanarak başarılı olacaktır.

Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy. - Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı.

nükleer fisyon
nuclear fission
nükleer fizik
atomics
nükleer fizik
nuclear physics
nükleer füzyon
nuclear fusion
nükleer görev kuvveti
(Askeri) nuclear task force
nükleer güç
nuclear power

We are living in the age of nuclear power. - Nükleer güç çağında yaşıyoruz.

Nuclear power is stymied by the new laws. - Nükleer güç yeni yasalar tarafından engellenmektedir.

nükleer güçlü uçak gemisi
(Askeri) aircraft carrier, nuclear
nükleer harekat
(Askeri) nuclear operations
nükleer harekat acil durum faaliyeti
(Askeri) nuclear operations emergency action
nükleer infilak
(Askeri) nuclear detonation
nükleer infilak tespit ve raporlama sistemi
(Askeri) nuclear detonation detection and reporting system
nükleer istihbarat
(Askeri) nuclear intelligence
nükleer izomer
nuclear isomer
nükleer kimya
nuclear chemistry
nükleer komuta , kontrol ve muhabere (C3) değerlendirmesi
(Askeri) nuclear command, control, and communications (C3) assessment
nükleer kuvvet
nuclear force
nükleer moment
nuclear moment
nükleer olmayan
nonnuclear
nükleer parçalanma
nuclear fission
nükleer parçalanma
nuclear disintegration
nükleer pil
nuclear battery
nükleer polarizasyon
nuclear polarization
nükleer radyasyon
nuclear radiation
nükleer reaksiyon
nuclear reaction
nükleer reaktör
nuclear reactor, atom reactor
nükleer reaktör
nuke
nükleer reaktör
nuclear reactor
nükleer rezonans
nuclear resonance
nükleer salım
nuclear emission
nükleer santral
nuclear power plant
nükleer santral
nuclear power station, atomic power station
nükleer savaş
nuclear war
nükleer savaş
nuclear warfare
nükleer savunma danışma takımı
(Askeri) defense nuclear advisory team
nükleer silah
nuclear weapon, nuke
nükleer silah
nuclear weapon
nükleer silah kullanılmayan savaş
conventional warfare
nükleer silah raporu
(Askeri) nuclear weapons report
nükleer silahlar
nuclear weaponry
nükleer silahlar (NUWEP) keşif listesi
(Askeri) nuclear weapons (NUWEP) reconnaissance list
nükleer silahlardan arındırmak
denuclearize
nükleer silahlardan arındırılmış
denuclearized
nükleer silahları olmayan
nonnuclear
nükleer silahların görevlendirilmesine yönelik politika yönergesi
(Askeri) policy guidance for the employment of nuclear weapons
nükleer silahların seçilmiş hedeflere atılması
(Askeri) selective release
nükleer spin
nuclear spin
nükleer tehlike araştırma timi
(Askeri) nuclear emergency search team
nükleer veya radyoaktif madde kaçakçılığı
(Hukuk) illicit trafficking in nuclear or radioactive materials OOOO
nükleer yapı
nuclear structure
nükleer ülke
(Çevre) nuclear nation
nükleer, biyolojik ve kimyasal
(Askeri) nuclear, biological, and chemical
nükleer, biyolojik ve kimyasal (nbc) kirlenme bekası
(Askeri) nuclear, biological, and chemical (NBC) contamination survivability
nükleer enerji
nuclear power

The age of nuclear power is not yet over. - Nükleer enerjinin dönemi henüz bitmedi.

Nuclear power is used to generate electricity. - Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

nükleer fizik
atomic physics
Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü
(Hukuk) European Organization for Nuclear Research (CERN)
Balistik Füze Filosu Sistemi; Satıhtan Satıha Balistik Nükleer (Denizaltı)
(Askeri) fleet ballistic missile submarine (FBMS; Surface-to-Surface Ballistic Nuclear (Submarine)
Karayip Havzası Radar Ağı; kimyasal, biyolojik, radyolojik veya nükleer
(Askeri) Caribbean Basin Radar Network; chemical, biological, radiological, or nuclear
Milli Parklar Teşkilatı; daha önceden hizmeti yok; Nükleer Planlama Sistemi
(Askeri) National Park Service; nonprior service; Nuclear Planning System
Tomahawk kara taarruz füzesi/nükleer
(Askeri) Tomahawk land attack missile/nuclear
askeri nükleer kapasitenin elde edilmesi
(Hukuk) acquisition of military nuclear capacity
eldeki mevcutla yapılmış nükleer cihazı
(Askeri) improvised nuclear device
güdümlü nükleer füze
cruise missile
harekat alanı nükleer kuvveti
(Askeri) theater nuclear force
hava indirme müşterek nükleer planlama unsuru
(Askeri) airborne joint nuclear planning element
kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer ve gelişmiş patlayıcı silahlar
(Askeri) chemical, biological, radiological, nuclear and high yield explosives
kritik nükleer silahla tasarım bilgisi
(Askeri) critical nuclear weapons design information
mevki tanımı; Başkanın direktifi; hasar ihtimali (nükleer); algılama ihtimali; u
(Askeri) position description; Presidential directive; probability of damage; probability of detection; procedures description; program definition; program directive; program director
müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi
(Askeri) joint nuclear accident coordinating center
müşterek nükleer planlama unsuru
(Askeri) joint nuclear planning element
sivil nükleer güç
(Askeri) civil nuclear power
stratejik nükleer kuvvetler
(Askeri) strategic nuclear forces
stratejik olmayan nükleer kuvvetler
(Askeri) nonstrategic nuclear forces
topyekun nükleer harp
(Askeri) total nuclear war
التركية - التركية
Atom çekirdeği ile ilgili, çekirdeksel
nükleer enerji
Atom çekirdeğinin parçalanmasından doğan enerji
nükleer reaktör
Uranyum, plutonyum gibi atom çekirdeklerinin parçalanmasından yararlanılarak enerji elde edilen kaynak
nükleer santral
Nükleer reaktör yardımıyla elde edilen enerjiyi dağıtan merkez
nükleer silah
Nükleer enerji ile yıkım gücü sağlayan silâh
nükleer
المفضلات