mumya

listen to the pronunciation of mumya
التركية - الإنجليزية
mummy

We saw a mummy at the museum. - Biz müzede bir mumya gördük.

Why was the Egyptian boy confused? His daddy was really a mummy. - Mısırlı çocuk neden şaşırdı? Babası gerçekten bir mumyaydı.

To mummify
Any naturally preserved human or animal body
{n} an Egyptian embalmed corpse, a wax
an embalmed and dried out body Mummification was used by the ancient Egyptians to preserve the outer shell of the body after death This was thought to help identify people when they were reincarnated
A pulp
An embalmed corpse wrapped in linen bandages for burial, especially as practised by the ancient Egyptians
Dried flesh of a mummy
a body embalmed and dried and wrapped for burial (as in ancient Egypt)
informal terms for a mother
When an Egyptian died, the body was turned into a mummy To do this, it was dried, preserved, and wrapped in linen Many mummies are now studied using modern medical techniques sucj as X rays and CT scans
To embalm; to mummify
A childs term for mother
a dead body preserved in lifelike condition
A gummy liquor that exudes from embalmed flesh when heated; formerly supposed to have magical and medicinal properties
{i} embalmed corpse, mummified corpse; mother (British)
A substance used in medicine prepared from mummified flesh
Some people, especially young children, call their mother mummy. I want my mummy Mummy says I can play out in the garden
the preserved remains of a corpse, treated with dehydrating salts and natron, and wrapped in linen bandages
A dead body embalmed and dried after the manner of the ancient Egyptians; also, a body preserved, by any means, in a dry state, from the process of putrefaction
mumya durumuna gelmek
mummy to come to the state
mumya gibi
sallow and emaciated
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Çok zayıf (kimse).(Kur'anda çok tekrar edilen kıssa-ı Musa Aleyhisselâm'ın cümleleri ve cüz'leridir ki, herbir cümlesi, hattâ herbir cüz'ü, bir düstur-u küllînin ucu olarak gösterilmiş ve o düsturu ifade ediyor. Meselâ: $ Fir'avun, vezirine emreder ki: "Bana yüksek bir kule yap, semâvatın hâlini rasad edip bakacağım. Semanın gidişatından acaba Musa'nın (A.S.) dâva ettiği gibi semada tasarruf eden bir İlâh var mıdır?" İşte Î k
(Osmanlı Dönemi) f. Uzun müddet çürümemesi için ilâçlanmış ölü. İnsan ve hayvan ölüsünün kurusu
Çok zayıf kimse
Birtakım özel ilâçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset
Birtakım özel ilaçlar kullanılarak sarılmış, bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset
Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset. Çok zayıf kimse
mumya
المفضلات