The police got a tip from an informant.
- Polis bir muhbirden bir ipucu aldı.
Sami thought Layla was a police informant.
- Sami, Leyla'nın bir polis muhbiri olduğunu düşündü.
The informer's identity has to remain secret.
- Muhbirin kimliği gizli kalmak zorundadır.
Tom found out that John was a police informer.
- Tom John'un bir polis muhbiri olduğunu öğrendi.
Sabu turned FBI snitch.
- Sabu, FBI muhbiri çıktı.
Even three centuries ago, most Western Europeans still used their fingers.
- Üç yüzyıl önce bile, Batı Avrupalıların çoğu hâlâ kendi muhbirlerini kullanıyorlardı.