Tom işe giderken bir kahve ve bir çörek aldı.
- Tom grabbed a coffee and muffin on his way to work.
Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
- Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.
Bazı kekler pişirdim.
- I baked some muffins.
Bir İngiliz keki istiyorum.
- I want an English muffin.