muammâ

listen to the pronunciation of muammâ
التركية - الإنجليزية
enigma

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma. - Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

Sometimes I am an enigma to myself. - Bazen kendime bir muammayım.

riddle

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma. - Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

puzzler
riddle (word game)
enigma, mystery
puzzle
problem
conundrum

Tom faces a conundrum. - Tom bir muamma ile karşı karşıya.

enigma, mystery, riddle, puzzle
puzzlement
mystery

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma. - Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present. - Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.

brain teaser
bemusement
shrouded in mystery
arcanum
secret
muamma gibi gelmek
puzzle
التركية - التركية
Anlaşılmayan, bilinmeyen şey: "Ruhu uykuda farz ettiğim kadın bana pek yaman bir muamma gibi geldi."- H. E. Adıvar
Bilmece: "Eski kadınlar, çocukların zihinlerini bilmek için, muammalara başvururlardı."- A. Rasim
(Osmanlı Dönemi) (Amâ. dan) Anlaşılmaz iş. Karışık şey. Bilinmeyen hâl
şiir biçiminde düzenlenmiş bilmece
Bilmece
Genellikle bir kişinin veya bir varlığın adını bulduracak şekilde düzenlenmiş manzum bilmece
Anlaşılmayan, bilinmeyen şey
Halk edebiyatında manzum bilmece
(Osmanlı Dönemi) bilmece, anlaşılmaz iş, anlaşılması. zor olan sır, bilinmeyen hâl, karışık şey
muammâ
المفضلات