التركية - الإنجليزية
تعريف muaflık في التركية الإنجليزية القاموس.
- exemption
- med. immunity
- muaf
- (Hukuk) free
These goods are free of tax.
-Bu eşyalar vergiden muaf.
West Berlin would remain free of Soviet control.
-Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.
- muaf
- exempted
I exempted her from working overtime.
-Onu fazla mesai yapmaktan muaf tuttum.
The court ruled that Muslim schoolgirls could not be exempted from swimming lessons.
-Mahkeme, Müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf olamayacağına karar verdi.
- muaf
- exempt
We will exempt you from attending.
-Seni katılmaktan muaf tutacağız.
You have a personal tax exemption of 500,000 yen.
-500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var.
- muaf
- excused
May I be excused from Chinese?
-Çinceden muaf olabilir miyim?
I excused myself from the table.
-Kendimi masadan muaf tuttum.
- muaf
- immune
- muaf
- relieved from
- muaf
- exempt of
- muaf
- exempts
- muaf
- exempt; excused; immune
- muaf
- med. immune (to)
- muaf
- exempt, excused, free (from)
- muaf
- privileged
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف muaflık في التركية التركية القاموس.
- Muaf olma durumu
- MUAF
- (Osmanlı Dönemi) Afvolunmuş. İstisna edilmiş, ayrı tutulmuş. Bağışlanmış. Serbest
- muaf
- Özgür, serbest
- muaf
- Bağışlanmış, affedilmiş
- muaf
- Ayrı tutulmuş
- muaf
- Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış
- muaf
- Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış. Özgür, serbest
المصطلحات ذات الصلة
muaflık
الواصلة
mu·af·lıkResimler
السابق
المفضلات