muğlâklık

listen to the pronunciation of muğlâklık
التركية - الإنجليزية
Ambiguity
vagueness
darkness
abstruseness
ambiguousness
muğlak
ambiguous

Tom's sentences are very ambiguous. - Tom'un cümleleri çok muğlak.

Bill Clinton spoke in ambiguous language when asked to describe his relationship with Monica Lewinsky. - Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.

muğlak
equivocal
muğlak
(Politika, Siyaset) complex
muğlak
(Kanun) indistinct
muğlak
confusing
muğlak
complicated

Everybody's life is complicated. - Herkesin hayatı muğlak.

muğlak
cloudy
muğlak
obscure, complicated, confusing, ambiguous
muğlak
difficult (to understand), abstruse, recondite; confused
muğlak
background
muğlak
inexplicit
muğlak
oracular
muğlak
complicate

Everybody's life is complicated. - Herkesin hayatı muğlak.

التركية - التركية

تعريف muğlâklık في التركية التركية القاموس.

MUĞLAK
(Hukuk) Anlaşılmaz; kapalı
muğlak
Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık: "Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi."- P. Safa
muğlak
Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık
muğlak
Anlaşılmaz, karışık
muğlâklık
المفضلات