motosikletçi

listen to the pronunciation of motosikletçi
التركية - الإنجليزية
motorcyclist

Three motorcyclists have died at this intersection this year. - Bu yıl bu kavşakta üç motosikletçi öldü.

Neither motorcyclist was wearing a helmet. - Hiçbir motosikletçi kask giymiyordu.

cyclist
motosiklet
motorcycle

My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle. - Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.

The motorcycle crashed into a car. - Motosiklet bir arabaya çarptı.

motosiklet
motorbike

His mother didn't allow him to ride a motorbike. - Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi.

Tim's motorbike is far more expensive than mine is. - Tim'in motosikleti benimkinden çok daha pahalı.

motosiklet
(küçük) motor scooter
motosiklet
moped

That moped isn't mine. - O küçük motosiklet benimki değil.

motosiklet
{i} cycle
motosiklet
chopper
motosiklet
motorcycling
motosiklet
motorcycles
motosiklet
motor cycle
motosiklet
motorcycle, motorbike, bike, cycle
motosiklet
{i} bike

My bike is nothing like yours. - Motosikletim seninki gibi bir şey değil.

It was Tom who stole Mary's bike. - Mary'nin motosikletini çalan Tom'du.

التركية - التركية

تعريف motosikletçi في التركية التركية القاموس.

Motosiklet
(Hukuk) TRİPORTÖR
Motosiklet
motor
motosiklet
Motor silindirinin hacmi 125 cm³ den büyük olan, iki tekerlekli motorlu taşıt