Onlar çoğunlukta olduğuna inanıyordu. - They believed they were in the majority.
Onlar çoğunlukta olduğuna inanıyordu.
They believed they were in the majority.
Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı. - He won the election by a large majority.
Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.
He won the election by a large majority.
The majority agreed that the new proposal was the best.