Pirinç, bakır ve çinkodan oluşan bir alaşımdır.
- Brass is an alloy of copper and zinc.
Altın renk olarak pirinç madenine benzer.
- Gold is similar in color to brass.
Otelin lobisinde çalan beş kişilik bir bando vardı.
- There was a brass quintet playing in the lobby of the hotel.
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
Prinçten yapılmış eski çaydanlığımı seviyorum.
- I like my old brass tea pot.
A small forest brook flowed between the moss-covered trees.
- Zwischen moosbewachsenen Bäumen rauschte ein kleiner Waldbach dahin.
Tom cleared away the mossy, rotten wood.
- Tom räumte das moosbewachsene, morsche Holz weg.