Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- Products with GMO are dangerous to human life.
Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.
- He saved the child at the risk of his own life.
Onlar şehir hayatına can atıyorlar.
- They are longing for city life.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- The man was given a life sentence.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
- While there is life, there is hope.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.
Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.
- The doll was surprisingly lifelike.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.