Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
- I think they should put a heavy tax on imports.
Vergi kaçırmakla suçlandı.
- He was accused of evading tax.
Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor.
- All these goods are heavily taxed.
Vergilendirme gelire bağlıdır.
- Taxation is based on income.
Bill Clinton'un vergileri yükselteceğini söyledi.
- He said Bill Clinton would raise taxes.
İthalat malları yüksek vergilere tabidir.
- Import goods are subject to high taxes.