Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!
- Mama, Tom won't gimme back my toy!
Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Onun oğlu bir ana kuzusu. O her zaman onunla olmak zorunda.
- Her son is a mama's boy. He has to be with her all the time.
In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
I feed my dog two cups of dog food every evening.
- Köpeğime her akşam iki fincan köpek maması yediririm.
What kind of food should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
He usually fed his dog cheap dog food.
- O genellikle köpeğini ucuz köpek maması ile besler.
Tom says that he's never tried eating dog food.
- Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.