Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.
- Arrête de jouer au chat et à la souris avec moi et donne-moi les nouvelles.
Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.
- Je ne sais pas s'il l'aurait fait pour moi.
Benden iyi yazıyorsun.
- Tu écris mieux que moi.
Erkek kardeşim benden iki yaş büyüktür, ama üç santim kısadır.
- Mon frère a deux ans de plus que moi, mais il mesure trois centimètres de moins.
Benimle dalga mı geçiyorsun yoksa ne? Senin konuşmayı kesmeni ve dersi takip etmeni üç kere istedim.
- Tu te moques de moi ou quoi ? Ça fait trois fois que je te demande d'arrêter de parler et de suivre le cours.
Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.
- Arrête de jouer au chat et à la souris avec moi et donne-moi les nouvelles.
Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.
- Je ne sais pas s'il l'aurait fait pour moi.
Benimle kavga etmek için bir bahane buldu.
- Il a trouvé un prétexte pour se battre avec moi.