تعريف mines في الإنجليزية التركية القاموس.
- (Bilgisayar) mayın
Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
- The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
- mine
- mayın
Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
- The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
- mine
- benimki
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
- mine
- maden
Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.
- The soldiers ordered the miners to leave.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
- The army sent soldiers to remove the miners.
- mines excluding metal industry
- (Ticaret) metal dışı madenler sanayii
- mine
- benim
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
- mine
- mayın döşemek
- mine
- {f} kazmak
- mine
- {f} kazıp çıkarmak
- mine
- {i} ask. mayın
- mine
- (Askeri) (LAND MINE WARFARE) MAYIN (KARA MAYIN HARBİ): Kara, Deniz ve Hava araçlarını imha etmek veya hasara uğratmak; personeli yaralamak, öldürmek veya başka bir şekilde iş göremez hale getirmek maksadıyla hazırlanmış ve normal olarak, bir kap içine yerleştirilmiş infilak maddesi veya diğer malzeme. Mayın; cisim veya şahsın üzerinde yaptığı etkiyle, zamanla veya kontrollü vasıtalarla, kendiliğinden patlar. Ayrıca bakınız: "antipersonnel mine (land mine warfare) ", "Chemical mine (land mine warfare) ", "inertmine (land mine warfare) ", "oscillating type mine (land mine warfare) ", "phony mine (land mine warfare) ", "practice mine (land mine warfare)"
- mine
- bana ait
- mine
- (Askeri) mayın dökmek
- mine
- (Madencilik) maden çıkartmak
- mine
- maden çıkarmak
- mine
- kaynak
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
- mine
- çıkarmak (maden)
- silver mines
- gümüş madenleri
- sweep mines
- mayın taramak
- mine
- maden ocağını işletmek
- mine
- maden ocağı
- mine
- {f} çıkar
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
- mine
- (maden/vb.) çıkarmak
- back to the salt mines
- iş başına
- copper mines
- bakır madenleri
- diamond mines
- elmas madenleri
- mine
- (Sanat) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- mine
- (Sanat) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
- mine
- (Sanat) İnce ve parlak nakış
- mine
- (Sanat) Saat kadranı: "Hurdalanmış mineleri çatlayıp akrep ve yelkovanları kopmuş."- R. H. Karay
- mine
- {f} maden çıkar
- mine
- benimkiler
- family of scatterable mines
- (Askeri) parça tesirli mayın demeti
- jettisoned mines
- (Askeri) dökülmüş mayınlar
- jettisoned mines
- (Askeri) DÖKÜLMÜŞ MAYINLAR: Mayın dökücüyü mümkün olduğu karar çabuk boşaltmak için yerine ve durumuna bakmaksızın dökülmüş mayınlar
- mine
- {f} maden işletmek
- mine
- adl
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
- mine
- {f} yeraltında (lağım/yol) kazmak
- mine
- kazıp çıkarmak yeraltı
- mine
- {f} tünel kazmak
- mine
- {i} torpil
- mine
- sabit torpil
- mine
- mayın/maden
- mine
- mine detector mayın detektörü
- mine
- {i} memba
- mine
- {f} mad. kazıp çıkarmak
- mine
- çıkarmak
- mine
- hazine
- mine
- {f} sinsice bozmak
- mine
- x mayın döşe/maden çıkar
- mine
- {z} benim; benimki: It's mine. O benim./Benim
- mine
- (Askeri) MAYIN: 1. Kara mayın harbinde, yer araçları, gemiler, veya hava araçlarını tahrip etmek yada hasar vermek veya personeli yaralamak, öldürmek veya diğer şekillerde tesirsiz kılmak için tasarlanan, normal olarak koruyucu bir kaplama malzeme içinde bulunan, bir patlayıcı veya diğer tür bir malzeme. Kurbanının faaliyeti, zaman geçmesi, veya kontrol araçları ile patlatılabilir. Bak. "mine (land mine warfare) ". 2. Deniz mayın harbinde, gemilere hasar verme yada batırma niyeti ile veya bir giriş bölgesine gemilerin yaklaşmasını önlemek amacıyla denize dökülen bir patlayıcı aygıt. Terim gemilerin veya liman tesislerinin altlarına, dalgıçlar tarafından iliştirilen aygıtları ve yerleştirilmesinden belirli bir süre sonra patlayacağı tahmin edilen aygıtları içermez
- mine
- {f} araştırıp bulmak
- mine
- kendiminki
- mine
- lağım