Kafa mı buluyorsun benimle?
- Willst du mich verdammt nochmal auf den Arm nehmen?!
O beni neredeyse her gün ziyaret ediyor.
- Er besucht mich fast jeden Tag.
Kendimi kötü hissettim.
- Ich fühlte mich schlecht.
Şimdi kendimi kötü hissediyorum.
- Jetzt fühle ich mich schlecht.
Onu duyduğuma memnun oldum.
- Es freut mich sehr, das zu hören.
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
- I perceive myself as my own god.
Kendimi tanıtabilir miyim?
- May I introduce myself, my name is Lucas.
Tom'u bizzat görmeye gideceğim.
- I'll go and see Tom myself.
Bunu bizzat halletmeliyim.
- I have to deal with this myself.
Kendi kendime Bu iyi bir fikir. dedim.
- I said to myself, That's a good idea.
Onu kendi kendime söyledim.
- I said that to myself.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
- I bought this book for myself, not for my wife.
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
- I don't want to identify myself with that group.
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
- I perceive myself as my own god.
But, soft! Methinks I scent the morning air; brief let me be.
- Doch still, mich dünkt, ich wittre Morgenluft: kurz lass mich sein.