meydan okuma

listen to the pronunciation of meydan okuma
التركية - الإنجليزية
challenge

Tom is facing a challenge. - Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.

It's gonna be a challenge. - Bu bir meydan okuma olacak.

confrontation

Confrontations are part of Fadil's everyday life. - Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.

tarting
defying
challenging

I love challenging myself. - Ben kendime meydan okumayı severim.

Tom just kept challenging me. - Tom bana meydan okumaya devam etti.

bravado
defiance

His brazen act of defiance almost cost him his life. - Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.

challenge, defying
dare
challenge of
the challenge
show of defiance
meydan okumak
challenge

I'm up for the challenge. - Meydan okumak için hazırım.

I enjoy the challenge. - Meydan okumaktan hoşlanıyorum.

meydan okumak
defy
meydan okumak
{f} dare
meydan okumak
{f} brave
meydan okumak
(deyim) fly in the face of
meydan okumak
(Konuşma Dili) fling down a challenge
meydan oku
{f} challenge

Don't challenge someone who has nothing to lose. - Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.

In two moves, Kasparov will check the challenger. - İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.

meydan oku
defy

We defy our foes, for our passion makes us strong! - Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!

I defy you to make it public. - Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.

meydan oku
{f} challenging

It's certainly challenging. - O kesinlikle meydan okuyucu.

Why is Tom challenging Mary? - Tom neden Mary'ye meydan okuyor?

meydan oku
{f} challenged

I challenged him to a game. - Ona bir oyunda meydan okudum.

Tom challenged Mary to a game of tennis. - Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.

meydan okumak
outface
Meydan okumak
(deyim) throw down the gauntlet
meydan okumak
challange
meydan okumak
to challenge, to defy
meydan okumak
to challenge, defy
meydan okumak
stump
meydan okumak
tempt
meydan okumak
beard
meydan okumak
have a chip an one's shoulder
meydan okumak
fling down the glove
meydan okumak
throw down the glove
meydan okumak
fling down the gauntlet
meydan okumak
throw down the gage to smb
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) TAHADDİ
meydan okuma
المفضلات