mevzuatı

listen to the pronunciation of mevzuatı
التركية - الإنجليزية

تعريف mevzuatı في التركية الإنجليزية القاموس.

mevzuat
legislation

Rightists often dislike regulatory legislation. - Sağcılar çoğunlukla düzenleyici mevzuatı sevmezler.

mevzuat
(Kanun) laws
mevzuat
regulations
mevzuat
legislations
gümrük mevzuatı
(Ticaret) customs rules
mevzuat
subjects under discussion
mevzuat
(Kanun) statute law
mevzuat
regulation
mevzuat
rules
mevzuat
the body of current law
mevzuat
(Ticaret) laws and regulation
mevzuat
(Kanun) written law
mevzuat
applicable law
mevzuat
(Askeri) adrem
turizm mevzuatı
(Turizm) tourism legislation
gümrük mevzuatı
(Ticaret) customs legislation
AT mevzuatı
(Hukuk) EC legislation
Avrupa Toplulukları Mevzuatı
(Hukuk) legislation of the European Communities
Avrupa Topluluğu Mevzuatı
(Hukuk) EC Legislation (European Communities)
besin hukuku ve mevzuatı
food law and legislation
bindirme mevzuatı
(Askeri) embarkation regulations
imar mevzuatı
public housing laws
imar mevzuatı
zoning legislations
iç piyasa kanunları, iç piyasa mevzuatı
(Hukuk) internal market legislation
kambiyo mevzuatı
regulations governing foreign exchange
kıyı mevzuatı
(Kanun) legislation concerning border
mevzuat
(Hukuk) legislation, laws
mevzuat
subjects under discussion; the body of current law
mevzuat
containers (for merchandise)
mevzuat
the laws (governing a country), the laws of the land
mevzuat
(Mukavele) regulatory

Rightists often dislike regulatory legislation. - Sağcılar çoğunlukla düzenleyici mevzuatı sevmezler.

patent hukuku ve mevzuatı
patent laws and legislation
sınıf mevzuatı
(Politika, Siyaset) class legislation
ulaştırma mevzuatı
(Hukuk) transport legislation
ülke mevzuatı
(Kanun) the laws of the country
التركية - التركية

تعريف mevzuatı في التركية التركية القاموس.

MEVZUAT
(Osmanlı Dönemi) Bahsedilen hususlar. Bir şeyin esasını teşkil eden hususat. Tatbikat halinde olan hükümler ve kaideler
mevzuat
Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. nin bütünü
mevzuat
Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb.nin bütünü: "Mahkemenin hangi süre içinde başlaması gerektiğine dair bir kayıt da yoktu mevzuatta."- Ç. Altan
mevzuat
Sandık, çuval, teneke gibi içine ticaret malı konulan koyacaklar
mevzuatı
المفضلات