meslektaşlar

listen to the pronunciation of meslektaşlar
التركية - الإنجليزية
the profession
colleagues

Tom and Mary are both colleagues of mine. - Hem Tom hem de Mary benim meslektaşlarım.

Mr Turner bade farewell to his colleagues. - Bay Turner meslektaşlarına veda etti.

meslektaş
colleague

His colleague was transferred to an overseas branch. - Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.

We have a colleague in Spain. - İspanya'da bir meslektaşımız var.

meslektaş
counterpart
meslektaş
co worker
meslektaş
coworker

I talked to my coworkers about it. - Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum.

Mary slept with a coworker. - Mary bir meslektaşı ile uyudu.

meslektaş
(Ticaret) associate
meslektaş
yoke mate
meslektaş
fellow worker
meslektaş
opposite number
meslektaş
co-worker

He works really hard, and his co-workers respect him for it. - O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor.

Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw. - Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı.

meslektaş
professional colleague; co-worker, associate
meslektaş
yokemate
meslektaş
confrere
meslektaş
socius
التركية - التركية

تعريف meslektaşlar في التركية التركية القاموس.

meslektaş
Aynı meslekten olan
meslektaş
Aynı meslekten olan: "Avrupa'daki yeni tıp hareketlerini, bazı meslektaşlar gibi büsbütün ihmal etmiş değilimdir."- R. N. Güntekin
meslektaşlar
المفضلات