The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
There's a lovely park in the centre of the town.
- Kent merkezinde güzel bir park var.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
The corporate headquarters is in Los Angeles.
- Şirket merkezi Los Angeles'ta.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.
Do you come from your hub?
- Kendi merkezinizden mi geliyorsun?
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
The central nervous system consists of four organs.
- Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
Corsairfly is an airline based in Paris.
- Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
This road will lead you to the station and the city center.
- Bu yol seni istasyona ve şehir merkezine götürecek.
In our head office, we have two meeting rooms.
- Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.
He was transferred to the head office in Tokyo.
- O Tokyo'daki merkeze transfer edildi.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.