merkez

listen to the pronunciation of merkez
التركية - الإنجليزية
headquarters

Tom was arrested and immediately taken to headquarters. - Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.

Our company's headquarters are in Tokyo. - Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.

center

Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world. - Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.

The bus will take you to the center of the city. - Otobüs seni şehir merkezine götürecek.

centre

Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down. - Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.

The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over. - Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

heart
focal
navel
bosom
registered office
home base
hub of
nerve center
center point

Every beloved object is the center point of a paradise. - Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.

administrative centre
core
central

Is the central heating warm enough in the winter? - Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?

Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.? - On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?

omphalos
head office

Our new head office is in Tokyo. - Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.

The firm has its head office in Osaka. - Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.

centric
station

Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.? - On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?

The station is in the center of the city. - İstasyon, şehir merkezindedir.

hub

Zürich is considered to be a major financial hub. - Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.

Do you come from your hub? - Kendi merkezinizden mi geliyorsun?

centrically
centrical
headquarters, main office (of a firm)
centre [Brit.]
(Hukuk) centre, registered office, seat, headquarters
governmental administrative center (for a region)
centre, center; headquarters, central office, head office; administrative centre; police station karakol
origin
center (centre)
central office
base

The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois. - Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.

Our company's base is in Tokyo. - Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.

seat
centrum
kentron
focus
arterial
chief office
artery
centerline
on center
center on
hotbed
root
omphaloe
center,centre
exchange

New York is the center of the stock exchange in America. - New York Amerika'da borsanın merkezidir.

genel merkez
headquarters

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

Our headquarters will remain in Boston. - Genel Merkezimiz Boston'da kalacak.

merkez almak
center
merkez avrupa
central europe
merkez bankası
national bank
merkez büro
(Turizm) front-office
merkez büro
headoffice
merkez dairesi
(Askeri) adjutant general's office
merkez dışı
outlying
merkez görüntü
(Bilgisayar) center view
merkez hattı
center line
merkez komite
(Politika, Siyaset) central committee
merkez noktası
focal point
merkez ofis
central office
merkez ofis
main office
merkez pimi
center pin
merkez sağ
(Politika, Siyaset) center-right
merkez silindiri
master cylinder
merkez sol
(Politika, Siyaset) center left
merkez sol
(Politika, Siyaset) center-left
merkez teşkilatı
central organization
merkez teşkilatı
(Politika, Siyaset) headquarters
merkez yapmak
centralize
merkez şubesi
(Askeri) adjutant general's office
merkez-çevre
centre-periphery
Merkez Komutanlığı
(Askeri) Central command
merkez açı
central angle
Merkez Bankası
the Central Bank (the government-owned bank that issues and regulates Turkish currency)
merkez atomlu küp
body-centered cubic
merkez av komisyonu
central hunting commission
merkez açı
geom . central angle
merkez bankası
central bank

Mario Draghi is the head of the European Central Bank. - Mario Draghi, Avrupa Merkez Bankası'nın başkanıdır.

merkez bataryası
central battery
merkez bina
lodge
merkez borusu
center tube
merkez büro
headquarters, central office
merkez cıvatası
centre bolt
merkez daire başkanı (Kara Kuvvetleri)
(Askeri) adjutant general (Army)
merkez delik
(Otomotiv) centre hole
merkez deliği
centre hole
merkez deliği
(Otomotiv) center hole
merkez deposu
(Ticaret) chief depot
merkez diferansiyel
(Otomotiv) centre differential
merkez diferansiyel
(Otomotiv) center differential
merkez dişlisi
middle cone
merkez dişlisi
sun wheel
merkez elektrot
(Otomotiv) center electrode
merkez en kesiti
(Havacılık) center section
merkez frekans
centre frequency
merkez gönyesi
centre square
merkez gövde girişi
(Havacılık) center body intake
merkez gövde nozulu
(Havacılık) center body nozzle
merkez hakemi
(Spor) center referee
merkez halkası
center ring
merkez hat
midplane
merkez hattı
centre line
merkez hesabı
(Ticaret) home office account
merkez istasyonu
central station
merkez kanalı
(Anatomi) ependymal canal
merkez kasası
(Ticaret) central pay office
merkez kaç filtre
(Biyokimya) centrifugal filter
merkez kısım amiri
(Askeri) adjutant
merkez masif
(Jeoloji) central massif
merkez mağaza
(Ticaret) central store
merkez nokta
centre point
merkez noktaları
(Gıda) central points
merkez noktası
central point
merkez ofis
head office

Tom lost his job when his branch of the company amalgamated with head office. - Tom, şirketin şubesi merkez ofisi ile birleşince işini kaybetti.

The firm has its head office in Osaka. - Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.

merkez ofis mahalli
head office location
merkez parti
center party
merkez plakası
center plate
merkez pompası
(Askeri) master brake cylinder
merkez postane
general post office
merkez postanesi
general post office
merkez rulman
(Otomotiv) center bearing
merkez santral
(Bilgisayar) centrex
merkez telli lamba
(Aydınlatma) prefocus lamp
merkez terminal
central terminal
merkez ticaret evi
(Ticaret) head quarter
merkez tutmak
center on
merkez yakıt tankı
center fuel tank
merkez yuvası
center housing
merkez zımbası
centre punch
merkez çevresinde dönme
vortex
merkez ön
center front
merkez ülkeleri
(Ticaret) center countries
merkez üssü
epicentre
merkez üssü
epicentre [Brit.]
merkez üssü
epicentrum
merkez üssü
epicenter
merkez üye devlet
(Politika, Siyaset) home member state
merkez şevi
flanning
merkez şube defteri
(Ticaret) head office book
merkez-güney
south central
mevcut arama zamanı; kısa ton; merkez hat düzeni
(Askeri) search time available; short ton; trackline pattern
(telefon) merkez
exchange
genel merkez
(Politika, Siyaset) headquarter

Our headquarters will remain in Boston. - Genel Merkezimiz Boston'da kalacak.

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ikincil merkez
substation
ingiliz merkez bankası
(Ticaret) the bank
merkezler
(Bilgisayar) sites
tescil edilmiş merkez
(Politika, Siyaset) registered office
tıbbi merkez
(Tıp) medical center
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Central Bank of the Republic of Turkey ( CBRT )
ABD Merkez Komutanlığı Dz.K.K
(Askeri) Commander, United States Marine Forces, Central Command
ABD Merkez Komutanlığı Dz.K.K
(Askeri) Commander, United States Navy, Central Command
ABD Merkez Komutanlığı Hv.K.K
(Askeri) Commander, United States Air Force, Central Command
ABD Merkez Komutanlığı K.K.K
(Askeri) Commander, United States Army Forces, Central Command
Avrupa Merkez Bankaları Sistemi
(Hukuk) (AMBS) European System of Central Banks (ESCB)
Avrupa Merkez Bankası
(Hukuk) European Central Bank (ECB)
Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı
(Askeri) United States Naval Forces, Central Command
Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Merkez Komutanlığı
(Askeri) United States Army Central Command
Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Merkez Komutanlığı
(Askeri) United States Army, Central Command
Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı
(Askeri) United States Central Command
Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Başkomutanı
(Askeri) Commander in Chief, United States Central Command
Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Deniz Unsuru
(Askeri) United States Marine Component, Central Command
Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Özel Harekat Komutanlığı Komutanı
(Askeri) Commander, Special Operations Command, United States Central Command
Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
(Askeri) Special Operations Component, United States Central Command
Genel merkez
home office
aerodinamik merkez
aerodynamic centre
aktif merkez
active centre
alay merkez kısmı amiri
(Askeri) regimental adjutant
alt ölü merkez
outer dead center
ana merkez
head office
ana merkez kayıt defteri; deniz seviyesine göre yükseklik
(Askeri) master station log; mean sea level
atın bir merkez etrafında yan gitmesi
volt
açık merkez
open shop
deniz piyadesi hava-kara görev kuvveti (MAGTF) tüm kaynakları birleştirme merkez
(Askeri) marine air-ground task force (MAGTF) all-source fusion center
direksiyon merkez kolu
(Otomotiv) steering center arm
dış merkez
epicenter
genel merkez
head office

Our head office is in Boston. - Bizim genel merkezimiz Boston'dadır.

genel merkez
central office
genel merkez central office
(of an organization)
güneşi merkez alan
heliocentric
kret merkez açısı
central angle at crest
kret merkez açısı
inclined angle of crest
mali merkez
(Ticaret) financial center
omurilik merkez kanalı
(Hayvan Bilim, Zooloji) ependymal canal
optik merkez
optical center
optik merkez
optic centre
sadece kendini merkez alan
egocentric
servo merkez silindiri
servo master cylinder
tam merkez noktası
dead point
çevrel merkez
circumcenter
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Geo: Dairenin orta noktası. Çaplarının kesim noktası
(Osmanlı Dönemi) Şubeleri bulunan bir teşkilâtın idâre olunduğu ve emir veren yeri, makamı. Bir şeyin en işlek yeri. Teşkilât olan yerin en yüksek makamı
(Osmanlı Dönemi) (Rekz. den) Bir şeyin ortası. Vasat. Yol. Durum, vaziyet. Hal, suret
Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
Biçim, durum, yol
(Osmanlı Dönemi) bir şeyin ortası, bir şeyin en işlek yeri
Polis karakolu
Polis karakolu: "Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim."- A.Gündüz
Bir ülkenin, bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer: "İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Belirli bir yerin ortası
Bir işin öğretildiği yer
üs
özek
(Osmanlı Dönemi) KÜRSİ
merkez komite
(İdari Yönetim) Bir kurum veya kuruluşun ana karar alma organı
merkez açı
Köşesi çemberin merkezinde bulunan açı
merkez efendi
Mesir macununu bulan ve bunun dağıtımıyla ilgili törenler düzenleyen 16.yy Türk mutasavvıfı ve hekimi
merkez
Depremin başladığı yer olarak kabul edilen nokta
merkez
المفضلات