Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Tom doktorun ona verdiği ilacı almanın gerekli olmadığına karar verdi.
- Tom decided that it wasn't necessary to take the medicine the doctor had given him.
O bir tıp öğrencisidir.
- He is a medical student.
Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.
- More than 200 medical students watched the dissection.
Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.
- More than 200 medical students watched the dissection.
Tom bir tıp öğrencisiydi.
- Tom was a medical student.
O medikal tedaviyi reddetti.
- He was refused medical treatment.
Her şeyi medikal jargonla açıklarsan, herkesin onu hemen anlaması imkansız.
- If you explain everything in medical jargon, it's impossible that everyone understands immediately.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
O bir dizi tıbbi keşifler yaptı
- She made a series of medical discoveries.
Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?
- Can I use my medical insurance?
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
- Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Bildiğim kadarıyla Tom'un tıbben bir sorunu yok.
- As far as I can tell, there's nothing medically wrong with Tom.
Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.
- At present it is medically impossible to cure this disease.
He dedicated his life to medical work.
- He dedicated his life to medicine.
There's an urgent need for medical supplies.
- There is an urgent need for medical supplies.
Do you have any medical experience?.