Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
- Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
- I don't know if we can help Tom this time.
Bu kez onu deneyeceğim.
- This time I'll try it.
Bu defa sonuçları aldı.
- This time, he got results.
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
- Tom is willing to help us again this time.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
- By that time I'll have already left.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
this time last year.
... have gone up, it's true, but they've gone up slower than any time in the last 50 years. ...
... So far, when I’ve talked about what people will look at when they look at our time, I ...