Belki bana geri döneceksin?
- Maybe you'll come back to me?
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
- I think that maybe Tom and I could be friends.
Belki bana yardımcı olabilirsin.
- Maybe you can help me.
Belki de Tom bizi anlamadı.
- Maybe Tom didn't see us.
Belki de Tom'un sorunları vardır.
- Maybe Tom has problems.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Perhaps the only one here who can do that is Tom.
- Maybe the only one here who can do that is Tom.
Perhaps this is all you have left to do.
- Maybe this is all you have left to do.