maskelemek

listen to the pronunciation of maskelemek
التركية - الإنجليزية
{f} mask
to mask
to mask, to camouflage, to belie
veil
draw a veil over
belie
dim
maskeleme
mask

Tom handed Mary the roll of masking tape. - Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı.

Mary is not good at masking her emotions. - Mary duygularını maskelemede iyi değildir.

maskele
{f} mask

Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen. - Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.

Two men wearing masks robbed the bank. - Maskeler takan iki adam bankayı soydu.

maskele
{f} masked
maskele
{f} masking

Mary is not good at masking her emotions. - Mary duygularını maskelemede iyi değildir.

Tom handed Mary the roll of masking tape. - Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı.

maskeleme
(Mühendislik) masking

Tom handed Mary the roll of masking tape. - Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı.

Mary is not good at masking her emotions. - Mary duygularını maskelemede iyi değildir.

maskele
belie
التركية - التركية
Gerçek görünüşünü saklamak, gizlemek
Görünmemesini sağlamak, maske ile örtmek, alalamak, kamufle etmek
maskeleme
Maskelemek işi
maskelemek
المفضلات